Gigi Mag

Kütüphane Nedir Ne Değildir? Tarihi, Çeşitleri, İlk Kütüphaneler…

kütüphanenin tarihi

 Kütüphanenin Tanımı

Bilgi ve kültürel birikimin direkt olarak kaynağı diyebileceğimiz kütüphane, basılı ya da elektronik her türlü materyali belirli bir düzen içerisinde insanlara sunan sistemin adıdır.

Ücretsiz olarak hizmet veren kütüphaneler, öğrenciler ya da akademik çalışma yapan kişiler veya kendine uygun çalışma ve öğrenme alanı oluşturmak isteyen bireyler tarafından sıklıkla kullanılır. Her kurumun kendi kuralları çerçevesinde kütüphanelerden ödünç olarak eser de alınabilir. Öte yandan bireylerin evlerindeki kitap ve dökümanlarını bir arada barındırdığı kurulu sistemlere de kütüphane denilir.

Türk Dil Kurumu’na göre kütüphane kelimesi Arapça kutub + Farsça hane sözcüklerinden dilimize geçmiştir. Hem kitaplık hem de eskimiş kitap satılan dükkân, kitabevi anlamlarını taşımaktadır.

Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan ve kütüphane anlamına gelen bibliothek kelimesinin kökeni ise Eski Yunancadır. Biblion kitap, theke ise saklandığı yer anlamına gelir. Eldeki verilerin, bilgilerin toplanması, belirli bir düzen içerisinde depolanması ve dağıtılması işlevlerini kapsayan hizmet işletmesi olan kütühaneler; insanı bilgiye ulaştıran en güvenilir aracılardandır.

Kaç çeşit kütüphane var?

Her insanın kütüphaneye gitme sebebi ve almak istediği hizmetin sınırları farklıdır. Bu sebeple kütüphaneler de kendi içlerinde birkaç türe ayrılmıştı.

İlk kütüphaneler nasıl oluştu?

Tarihteki ilk kütüphaneler, M.Ö. 2600 civarında Sümerlere ait tapınaklarda bulunan ve çivi yazısıyla oluşturulan eski formlardaki tabletlerden oluşur. Bu tabletlerde o dönemin ticari faaliyetlerine ilişkin bilgiler yer alır. Günümüzde kütüphanelerde kullanılan sınıflandırma sistemi ilk olarak karşımıza M.Ö. 700’lerde Nineve’de ve M.Ö. 1900 civarında Nippur’daki kütüphanelerde görülür.

Mısır ve Mezopotamya’da M.Ö. 3500-2500 yıllarında tutulan kil tabletler, yazının gelişmesiyle artar. Hem ekonomik hem kültürel ilişkilerin artması, devletler arası yazışmaları, kayıtları, tutunakları ve listelerin çoğalmasına sebep olur. Bunların tutulduğu arşivler de kütüphanelerin ilk örnekleri olarak gösterilir.

Bilinen ilk kütüphaneyi M.Ö. 7. yüzyılda Asur döneminde Asurbanipal yaptırmıştır. 30.000 civarı tablet bulunan bu ilk kütüphanede sayısız belge ve döküman yer alır. 4.000 yıllık “Gılgamış Destanı” da dahil olmak üzere çeşitli edebiyat eserlerine ev sahipliği yapar. İçeriğinin çoğu şimdi Londra’daki British Museum’da tutulur.

Asurbanipal çoğu eseri yağma ile edinmiştir. İlginç bir şekilde ise hırsızlık konusunda endişeli davranmış. Kütüphanede bulunan bir yazıt, eğer birisi tabletlerini çalarsa, tanrıların “onu aşağı atacağı” ve “adını, tohumunu yeryüzüne sileceği” konusunda uyarılardan oluşuyormuş.

Eski Yunana ait ilk kütüphaneler M.Ö. 4. yüzyılda ortaya çıkarken; asıl büyük kütüphanelerin kuruluşu Helenistik dönemde yaşanır. Antik dönemin en büyük ve en önemli kütüphanesi, İskenderiye’dedir. İskenderiye Kütüphanesi baba ve oğul Ptolemaioslar tarafından M.Ö 3. yüzyılda Atinalı Demetritos Phalereus öncülüğünde kurulmuştur. Bu kütüphane Hristiyanların Serapamum mabedini yaktıları M.S. 391’de yok edilmiştir.

 İslamiyette kütüphanelerin önemi

İran ve Arap milletinin 8. yüzyıldan itibaren Çinlilerden kağıt yapımını öğrenmeye başlaması, kitap üretimini artırdı. Bunu takiben 9. yüzyıldan itibaren pek çok islam şehrinde “Bilim Salonu” olarak tabir edilen kütüphaneler kurulmaya başlandı. Belli bir süre sonra kitaplar içeriklerine göre sınıflandı. İslami dönem kütüphanelerinin en önemli özelliklerinden birisi de kendi kataloğuna sahip ilk kütüphaneler olabilmesidir. Raflardaki eser dizilimine ilişkin tüm veriler, rafın sonundaki kağıtta yazılmıştır.

 Bu kütüphanelerde yer alan eserlerin kaynağı, İspanya ve Sicilya’daki Müslüman ve Hristiyan bölgelerinde, Hristiyan keşişler tarafından kopyalanmasıydı. Yedeklenen kaynaklar arasında hem batıdaki Hristiyanların yapmış oldukları Bizans ile ilgili çalışmalar hem de Roma ve Yunan dönemine ait keşişlerin yazmış oldukları veriler bulunuyordu. En nihayetinde tüm bunlar modern kütüphanenin kurulmasındaki önemli yapı taşlarındandır.

Türkler kütüphane ile ne zaman tanıştı?

Türk toplumları içerisinde bilinen ilk kütüphane, Uygurlara ait. Yapılan kazılarda Karahoça ve Turfan’da 30 bin adet yazma orta çıktı. İslamiyetin kabulünden sonraki en büyük ve önemli kütüphane ise Gaznelilere ait Gazneli Mahmutun Büyük Saray Kütüphanesi olmuştur. Bunların devamında Büyük Selçuklu Devleti döneminde Merv’de cami içinde bulunan Aziziye ve Kemaliye kütüphaneleri ve Medrese-i Amidiye içindeki Medrese ve Hatuniye kütüphaneleri gibi 10 tane daha önemli kütüphane gelir. Tarihe damga vuran ve medreseleriyle nam salan Nizamülmülk’ün Bağdat ve Nişapur’da kurduğu Nizamiye medreselerindeki kütüphanelere ait yazma eserler de günümüze kadar ulaşabilmiştir. Anadolu Selçuklu dönemindeki kütüphanelerse genellikle Konya’da toplanmış. Osmanlı devleti içerisindeki ilk adımlar ise Osman Bey döneminde İznik’te atılır. İstanbulun fethi sonrasında medreselerde ve camilerde kütüphanelere daha sık yer verilmiştir. İstanbulda Fatih, Şehzade, Eyüp Sultan, Süleymaniye, Beyazıt başta olmak üzere çok sayıda camide; Anadolu’da ise Bursa, Van, Kütahya, Sivas gibi kentlerde kütüphaneler bulunur.

Türkiye’de görülmesi gereken kütüphaneler ve tarihimizin ilk kütüphanesi

Ülkemizde 1.212 tane kütüphane hizmet vermektedir. Birçoğu da tarihi ve kültürel değer taşımaktadır. 900 yıl önce başlayan gelenek ile ilk kütüphane Osman Bey zamanında İznik’te kuruldu. İkincisi ise Edirne’de Lala Şahin Paşa tarafından yaptırıldı. Gelin, görülmesi gereken kütüphanelerimizi ve Türkiye’deki ilk kütüphaneyi yakından tanıyalım.

Minikler de kütüphaneye gitsin diye…

Sadece yetişkinlere değil, çocuklar için de tasarlanmış kütüphaneler mevcut. Elbette sayısal anlamda sıkıntılar olsa da, İstanbul’da çocuklarla gibilebilecek kütüphanelere göz atabilirsiniz.

Bu yapılara şaşıracaksınız: Dünyanın en ilginç kütüphaneleri

Kütüphane haftası ne zaman kutlanıyor?

Ülkemizde 1964 yılından beri her Mart ayının son pazartesi günü “Kütüphaneler Haftası” olarak kutlanıyor. Haftanın amacı ise hem bu güzel değeri unutulmaya yüz tutmaktan kurtarmak hem de vatandaşların, çocukların kütüphaneleri daha yakından tanımasını sağlamaktır. 11 Ocak 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği”ne göre kütüphaneler, bu hafta sürecinde çeşitli kitap ve okumak etkinlikleri yapabilirler.

Görme engellileri de unutmayalım: Konuşan kitaplık sistemi

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren bu sistem, Konuşan Kitaplık Görme Engelliler Merkezi’nde gönüllülerin görme engelli üyeler için kitap seslendirmesidir. 1955 yılında Braille kitaplarla başlayan bu hizmet, günümüzde 11 profesyonel formatta oluşturulmuş ses kayıt stüdyosunda sürdürülüyor. Görme engelli vatandaşlar bu sistemden, engelli kimlik kartı ya da sağlık kurulu raporunun taranmış halini üyelik formunu doldururken ilgili sayfaya yükleyerek ya da “konusankitaplik@mkutup.gov.tr” e-posta adresine ileterek faydalanabilir. Üye olan kişiler sitede son eklenen sesli kitapları, en çok dinlenen sesli kitapları, son bir ayda en çok dinlenen sesli kitapları bulabilirler.

KAYNAKÇA

https://sozluk.gov.tr/

https://kygm.ktb.gov.tr/TR-282007/2020-yili-istatistik-bilgileri.html

http://www.millikutuphane.gov.tr/page/Konusan-Kitaplik

http://istanbulbeyazitdevlet.kutuphane.gov.tr/TR-201446/tarihce.html

Exit mobile version