Balkan Ülkeleri Gezisi: 5 Ülke 8 Şehir
Milli ve dini değerlerimizin, tarihimizin büyük bir kısmı hala Balkan ülkeleri topraklarında, farklı ülkelerin sınırları içerisinde… Doğa ve kültürel güzellikleriyle Balkan ülkeleri gezisinin hakkını vermek için bugün Balkanlar turundan bahsedeceğiz.
Balkan ülkeleri gezi rehberine geçmeden ve bu güzel topraklara gitmeden önce ilk olarak Balkanlar dediğimizde, hangi ülkelerden bahsedildiğini bilmek gerekiyor. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Slovakya ve Yunanistan’dan oluşan ülkeler grubuna Balkanlar diyoruz.
Hem Avrupa’ya yakın hem de bizden gibi olan Balkan ülkelerinin bir diğer gezme aşkı uyandıran özelliği ise Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Kosova, Makedonya ve Sırbistan‘ın Türk vatandaşlarından vize istememesidir. Yani vize istemeyen Balkan ülkeleri sayesinde hem daha hesaplı hem de daha zahmetsiz bir Balkanlar turu yapabilmemiz mümkün…
BALKAN TURU NASIL YAPILIR?
Gitmeden eksiksiz ve mantıklı bir Balkan ülkeleri gezi rotası oluşturmak yapmanız gereken ilk iş olmalı. Pek çok ülke ve şehri tek bir turda görebilmek için her seyahatte olduğu gibi bunda da programı önceden yapmak gerekiyor. Hazırladığımız rotaya göre Üsküp, Ohrid, Arnavutluk (Tiran), Karadağ (Budva-Kotor), Bosna Hersek (Mostar-Saraybosna) ve Sırbistan (Belgrad) dahil olacak şekilde 7 gün 8 gecelik bir tur yapacağız. Bu geziye hazır mısın?
BALKANLAR GEZİ REHBERİ
Muhteşem doğası, samimi ve sıcakkanlı insanları, farklı mimari yapıları, köprüleri ve kaleleri, Orta Çağ’ı anımsatan mekanları ve müzeleri ile Balkanlar gezi rehberine çok fazla noktayı ekleyebiliriz. Ülkemize çok da uzak olmayan, maddi ve manevi gezerken sizi yormayacak bu güzel topraklara gelebilmek için vize sorunu da yaşamadığımızı düşünürsek, yolculuk için sadece ucuz uçak bileti bulmaya ihtiyacın var demektir. Sonrası ver elini Balkanlar, mis kokulu topraklar, Avrupa’nın fragmanı gibi olan sokaklar…
ÜSKÜP GEZİLECEK YERLER
Kuzey Makedonya’nın başkenti olan Üsküp’ün ismini mutlaka bir yerlerde duymuşsundur. Vardar nehrinin ortadan ikiye ayırdığı bu güzel şehirde gezilecek çok güzel yerler, eserler var. Gezmek için bir günün yeterli olduğu Üsküp’ün tam meydanında Büyük İskender’in heykeli bulunuyor. Zaten Heykeller Şehri olarak adlandırılan bu şehir, henüz 1991’de kurulmuş bebek sayılabilecek bir ülkenin göz bebeği…
- Taş Köprü: Üsküp’ün bir simgesi haline gelen köprü, Osmanlı’nın izlerinin görüldüğü eserlerinin başında geliyor. 12 kemerli köprünün resmi adı Kamen Most. Bazı kaynaklarda Fatih Sultan Mehmet köprüsü olarak geçiyor. Çünkü bir rivayet köprünün Fatih Sultan Mehmet tarafından yapıldığına işaret ediyor. Vardar Nehri’nin iki yakasını birleştiren köprüyü görmeden Üsküp’ü gezdim deme…
- Üsküp Arkeoloji Müzesi: Önce müzenin mimari yapısına bayılacaksınız. 6 bin metrekarelik bir alana yayılmış olan müzede, İstanbul Arkdeoloji Müzesi’nde orjinali bulunan Büyük İskender Lahdi’nin bir kopyası sergileniyor. İçeri gireceksen müzede fotoğraf çekilmesine müsade edilmediğini bilmende fayda var.
- Türk Çarşısı: Balkanların en büyük çarşısı olarak tanımlanan bu çarşı, adı üzerinde Türkçe konuşulan ve bize çok da yabancı olmayan parçaların satıldığı bir yer. Rahatlıkla iletişim kurabileceğiniz esnafın yanı sıra çarşının içerisinde kuyumcular, restoranlar, hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar, döviz büroları mevcut.
- Kanyon Matka: Şehre 15 kilometre uzaklıkta bulunan kanyonu vaktin varsa mutlaka görmelisin. Burada manzarayı izleyip çayını kahveni içebileceğin kafeler var, kısa bir keyif yapmadan dönme derim. İsteyen gezginler belirli bir ücret karşılığında kano turuna katılıp nehirde gezerek yemyeşil doğanın keyfine varabilir.
- Alaca Camii: Burası, Osmanlı’dan kalma Tetova (Kalkandelen) kentinde bulunan bir cami. Tetovalı iki kız kardeş tarafından tahmin edilene göre 1452 yılında yaptırılmış. İlk dikkatimi çeken, caminin içindeki eşsiz boyamalar oldu. Caminin dışındaki süslemeler de camiye göz kamaştırıcı bir güzellik kazandırmış. Cami Üsküp-Ohrid istikametinde bulunduğu için buraya şehir değiştirirken de uğrayabilirsin.
- Manastır Askeri İdadisi: Mustafa Kemal Atatürk’ün okuduğu askeri lise Üsküp’ü güzelleştiren bir diğer yapı. İçerisinde Türkiye’nin katkılarıyla yapılmış küçük bir Atatürk müzesi bulunuyor. Biz çok etkilendik, hazır gitmişken görülmesi gereken yerlerden.
- Resneli Niyazi Bey Sarayı: Sonraki durağımız elmalarıyla meşhur Resne oldu. Burada bulunan Niyazi Bey Sarayı, Ahmet Niyazi Bey tarafından yaptırılmış. Versay Sarayı‘na ait bir fotoğrafı görüp ona benzer bir saray yaptırılmasını istemiş. Mimari açıdan etkileyici bir yer olduğunu söyleyebilirim.
Üsküp’te ne yenir?
Şehirde yemek yemek ve bir şeyler içmek için fazla seçenek var. Türk Çarşısı içerisinde de restoranlar bulunuyor. Köftesiyle meşhur şehrinden bu lezzeti yemeden dönmek istemiyorsan Kosmos ya da Destan Köfte’yi tercih edebilirsin. Köfte dışında kuru fasulyesi ve trileçesi de buranın en meşhur tatlarından bazıları. Bir de çay kültürü Balkanlar’da bizde olduğu gibi değil; çok koyu, farklı bir tadı vardı maalesef. Çaykolik biriysen bunu göze alarak gitmeni tavsiye ederim.
OHRİD GEZİLECEK YERLER
Üsküp’ten ayrılarak Dünya Kültürel Miras Listesi’nde olan Ohrid şehrine geçebilirsin. Üsküp – Ohri arası yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Geceyi otelde geçirip sabah erkenden tekne ile Ohrid gölünü gezebilirsin. Burası Balkan’ların gezilecek en güzel yeri olabilir. Ohrid Gölü Orta Avrupa’nın en derin ve en eski krater gölü. Üstelik dünyanın en temiz göllerinden birisiymiş. Bunu göle bakınca hemen fark ediyorsunuz zaten. Etrafını çevreleyen yemyeşil ormanlarla birlikte eşsiz bir manzara göreceksin. En az bir gününü burayı gezmek için ayırmalısın. Yüzmek istersen de hazırlıklı gelip buz gibi ve tertemiz Ohrid gölünde keyif yapabilirsin. Yazın hem yerli turistlerin hem de yabancı turistlerin gelmesi sebebiyle nüfusu 2-3 kat artıyormuş. Civarda birçok tarihi kilise ile tarihi bir antik tiyatro mevcut. Şehirde yemek için fazla seçenekler var. Balık, köfte ve dondurması meşhur. Ayrıca Ohrid incileriyle meşhur bir lokasyon. Gezerken inciden yapılmış aksesuar satan birçok dükkanla karşılaşacaksın. Her bütçeye göre inci var, hediye için doğru bir seçim olabilir.
Peki Ohrid’de nerede kalınır? Şehirde birçok otel ve tesis bulunuyor. Aura Otel mesela, Ohrid Gölü manzaralı güzel bir oteldi, plajı da vardı. Fakat merkeze biraz uzak, manzara yerine şehir merkezine yakın bir lokasyondan yana da tercihte bulunabilirsin.
- Aziz Yuhanna Kilisesi: Burası, Ohrid Gölü’ne hakim sarp kayalıkların olduğu yerde kurulmuş bir Ortodoks kilisesi. Tekne turunda uzaktan görebilirsin. Ya da kiliseye gidip 15 dakikalık bir yürüyüşle de buraya ulaşabilirsiniz.
- St. Clement kilisesi: Harika bir göl manzarasına sahip olan kilise Aziz Clement tarafından yaptırılmış. Aziz Clement burayı Kiril alfabesinin öğretildiği bir eğitim merkezi olarak kullanmış.
- Ohrid Ayasofya Kilisesi: Bir Ortaçağ kilisesi olan bu yer Osmanlı döneminde minare eklenerek cami olarak kullanılmış. İçerisinde günümüze kadar ulaşabilen duvar boyamaları mevcut. Fakat cami olarak kullanıldığı dönemde insan suretlerinin gözleri oyulmuş. Hala da bu şekilde korunuyor. Resimlere zarar vermemesi için içeride fotoğraf çekmek yasak.
- Sveti Naum Manastırı: Döneminin ünlü azizlerinden(9.yy) ünlü azizlerinden olan Aziz Naum tarafından yaptırılmış. Bizans mimarisinin güzel örneklerinden biri olan manastır, kayalıkların tepesine inşa edilmiş, oldukça etkileyici bir görünümü var.
- Nacionalen Park Galicica: Aziz Naum Kilisesi‘nden sonra ruhunuzun dinleneceği bu eşsiz doğayı gezebilirsiniz. Parkın içinde plajlar ve yemek yiyebileceğiniz restoranlar mevcut. İstersen gölde kayıkla tur da atabilirsin.
ARNAVUTLUK GEZİLECEK YERLER
Makedonya’dan sonraki sırada Arnavutluk var. İki ülke arası yaklaşık 280 km. Dağlık bir ülke olması sebebiyle Kartalların Yurdu olarak anılan ülkenin yarısından fazlası Müslüman. Kalan kısım da Katolik ve ateist. Ülkenin başkenti diktatörlük anlamına gelen Tiran şehri. Balkan ülkeleri arasında en geri kalmışı olarak bilinen Arnavutluk’ta Tiran başta olmak üzere her şehir yeniden bir yapılanma içerisinde. İtalya’ya yakın bir konumda bulunmaları sebebiyle zaman zaman İtalyan esintilerine rastlanan şehirde, Türklere karşı oldukça sıcakkanlı davranıyorlar. Her ne kadar işgallerle birlikte tahrip edilse de ülkede hala yok edemedikler Osmanlı kalıntıları bulunuyor. Tiran’daki İskender Bey Meydanında bulunan, Arnavutların ulusal kahramanı kabul edilen İskender Bey Anıtı‘nı görebilirsin. Kendisi Osmanlı hizmetinde çalışmış daha sonra Arnavutluk’un Osmanlı egemenliğinden kurtulması için mücadele etmiş. Ulusal Tarih Müzesi, Ethem Efendi Camii de bu meydanda bulunuyor, gelmişken görülebilir.
Peki, Arnavutluk’ta ne yenir diyorsan… Eğer hassaasiyetin varsa, domuz etinin yaygın bir şekilde kullanıldığı konusunda uyaralım. İtalyan restoranlarında makarna, pizza gibi seçimler yapılabilir.
KARADAĞ GEZİLECEK YERLER
Arnavutluk’tan çıkıp Karadağ turu için bu ülkeye geçebilirsiniz. İki ülkenin arası yaklaşık 250 km. Para birimi olarak sadece Euro kullanılan Karadağ’da, fiyatlar Avrupa ülkelerine göre uygun.
- Sveti Stefan Adası: Karadağ’da ilk olarak Budva’ya yaklaşık 6 km uzaklıktaki küçük bir adacık olan Sveti Stefan Ada’sına uğranabilir. Adada birçok otel var fakat gecelik fiyatları oldukça pahalı. Ünlülerin de uğrak mekanıymış.
- Budva: Bu şehre Karadağ’ı Miami’si deniyormuş. Aslında bizim Bodrum ve Çeşme’ye benziyor. Adriyatik Denizi‘ne kıyısı olan bir tatil yeri, uzun ve temiz plajları var. (Üstelik ücretsiz halk plajları.) Budva‘nın eski şehir bölgesi var, burayı gezebilirsiniz. Şehrin daracık tarihi sokaklarında gezmek oldukça keyifli olacak. Kahve içebileceğin, yemek yiyebileceğin birçok kafe mevcut. Hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar da var. Budva’da ne yenir sorusuna ise deniz ürünleri ya da pizza diyerek cevap verelim.
- Kotor: Cruise gemilerinin uğrak yeri olan bir liman şehri Kotor. Yemyeşil, dağlarla çevrili küçük bir sahil kasabası da denilebilir. Mimarisi ve muhteşem manzarasıyla insanı hayran bırakıyor. Unesco tarafından koruma altına alınmış bir şehir. Öncelikle Tarihi Kotor ya da Kotor Stari Grad denilen yerle geziye başlanabilir. Surlarla çevrili muhteşem bir Orta Çağ şehri. Burada iki büyük kilise dikkatimizi çekiyor: St Aziz Tryphon Kilisesi ve St Nicholas Church. Bu meydanda yemek yiyip kahve içebileceğin kafeler ve hediyelik eşya alabileceğin birçok şirin dükkan var. Fakat burda fiyatlar biraz daha pahalı. Hatta Balkan ülkeleri arasında en pahalısı Kotor olabilir. Şehirden ayrılırken feribotu tercih edebilir böylece muhteşem manzarayı daha iyi görme şansı bulabilirsin.
BOSNA HERSEK GEZİLECEK YERLER
- Trebinje: Karadağ – Bosna arası yaklaşık 340 kilometre, yani uzun bir yolculuğun ardından Trebinje varacaksınız. Bosna Hersek’te Boşnakların ve Sırpların yönettiği belediyeler var. Yönetim bu şekilde ayrılmış. Trebinje, Sırp belediyesi tarafından yönetilen Bosna Hersek şehri olarak biliniyor. Şehrin ortasından büyük Trebişniça nehri geçiyor. Bu nehir aynı zamanda şehrin de simgesi. Hareketli ve kalabalık çarşısında gezebilir, meşhur dondurmalarından yiyebilirsiniz. Bosna halkı Türkleri çok seviyor. Birçok esnafla iyi kötü Türkçe konuşarak anlaşabilirsiniz. Buranın para birimi Bosna Hersek Markı ama tabi yine Euro da geçerli.
- Mostar: Trebinje’den Mostar’a geçebilirsiniz. Buralarda ilk dikkatinizi eken nokta, şehirlerde hala savaşın izlerini görebiliyor olmak olacak. Binalarda mermi izleri hala duruyor. Her yerde de Don’t Forget (unutma) yazıları yazıyor.
Mostar’ gelecek olursak… Şehir UNESCO tarafından dünya miras listesine alınmış. Buranın simgesi olarak bilinen Mostar Köprüsü’nü görmeden dönme elbette. Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından inşa edilen köprü, savaş sırasında Hırvatlar tarafından tahrip edilmiş. 1993’te yıkılınca restore edilmiş. Neretva Nehri üzerinde bulunan köprüden suya atlayan gençler, buranın sembolü olarak biliniyor. Zamanında sevdiği kıza cesaretini anlatmanın bir yolu olan bu atlayış, şimdilerde turistik bir şova dönüşmüş. Para karşılığı atlayan bu kişileri, şanslı günündeysen sen de görebilirsin. Köprünün bir tarafında Boşnakların işletmeleri diğer tarafında ise Hırvatların işletmeleri bulunuyor. Bosna Hersek’te hayvancılık önemli olduğu için lezzetli etleri var. Mesela hediye olarak kurutulmuş et gibi farklı bir seçenek satın alabilirsin. Güzel dondurmacılar yine bu şehirde de var. (Genel olarak Balkan ülkeleri gezisinde lezzetli dondurmalar yiyebilirsin.) Mostar gezisinde ayrıca Osmanlı döneminin mirası olarak sayabileceğim Koski Mehmet Paşa Camiî‘ni, Biscevica Kuca (Türk Evleri)’yı ve Müslüm Bey Konağı’nı da görebilirsin.
- Saraybosna: Bosna Hersek’in başkenti olan şehir, eski bir Osmanlı toprağı. Şehirdeki ilk durak, 1. Dünya Savaşı‘nın yaşanmasına sebep olan Avusturya-Macaristan prensinin bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürüldüğü Latin Köprüsü olmalı. Milli Kütüphane’ye yakın olan köprü sadece yayalara açık, dilediğin gibi fotoğraflar çekebilirsin. Sonrasında da savaş sırasında hayatını kaybedenlerin anısına yıllardır yanan özgürlük ateşini (sonsuz ateş), Notre Dame’den esinlenilerek yapılan Saraybosna Katedrali‘ni görebilirsin. Ateş, defne yaprağı şeklindeki figürlerle çevrili bakır bir kap içerisinde yanıyor. Şehrin simgelerinden biri olan ve Osmanlı’nın Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırdığı Gazi Hüsrev Bey Külliyesi’ne de bakılabilir.
Saraybosna’nın kalbi diyebileceğimiz asıl nokta ise Tarihi Başçarşı… Osmanlı döneminde inşa edilmiş camilerin, medreselerin, hamamların, sebillerin bulunduğu bir meydan burası. Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Gazi Hüsrev Bey Camii’ye girip hemen yanında bulunan 30 metre yüksekliğindeki Saat Kulesi’ni görmelisin. Kule, dünya üzerinde kamuya açık alanda ayın hareketlerine göre çalışan tek saat olduğu için dikkat çekiyor. Buradan sonra çarşının ortasında şehrin simgesi ve buluşma noktası olarak bilinen Başçarşı sebiline geçebilirsin. Daha sonra on dakikalık yürüme mesafesindeki Aliya İzzet Begoviç ve 1700 şehidin anıt mezarını ziyaret edebilirsin. Burası Müslümanlar için manevi değeri olan bir lokasyon. Manzarasına sebep gezginler tarafından da sıklıkla ziyaret ediliyor. Buraya kadar gelmişken Saraybosna’dan taş fırınlarda yapılmış Boşnak böreğini yemeden dönmeyin derim.
BELGRAD GEZİLECEK YERLER
Saraybosna‘dan sonra Sırbistan’ın başkenti ve en büyük şehri olan Belgrad‘a geçiş mantıklı olacak. İki şehir arasında yaklaşık 295 kilometre var. Yolları aynı bizim Karadeniz bölgesi gibi; yüksek, dağlık ve virajlı yollardan geçmek gerekiyor.
Saydığımız şehirler arasındaki en gelişmiş şehir Belgrad. Beyaz Şehir olarak adlandırılan Belgrad Yugoslavya devletine de başkentlik yapmış. Belgrad Kalesi‘ne gidip kalenin bulunduğu noktadan Tuna ve Sava nehrinin birleştiği yeri görebilirsiniz. Sonrasında Belgrad’ın kalbi Knez Mihailova meydanında dolaşmayı da ihmal etmeyin. Burası bizim İstiklal Caddesi’ne çok benziyor. Caddede alışveriş merkezi var, içerisinde yer alan bir İtalyan restoranında karınlarınızı doyurabilirsiniz. Republic Square (Cumhuriyet Meydanı) da Belgrad’ın gezilmesi gereken noktalarından. Knez Mihailova Caddesi’ne oldukça yakın meydanın ortasında bir heykel var. Çevresinde bulunan Ulusal Tiyatro, Boško Buha Tiyatrosu ve Ulusal Müze’yi vaktin varsa gezebilirsin.
*Ülkelerin uyguladığı kaide ve kurallar, koronavirüs salgını nedeniyle değişiklik gösterebilmektedir.
Leave a reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.